Efe Türkiye’deki distile alkollü içki üretim ve satışına yönelik devlet tekelinin kalkmasıyla birlikte 2002 yılında rakı üretimi için tesis
çalışmalarına başladı.
Efe, 2004 yılının Ağustos ayında önce Almanya’da, sonra da Türkiye’de tüketicilerle buluştu ve ilk 6 ay içerisinde tüm üretimin satışa
dönüşmesiyle hedeflerin üzerinde bir başarı yakaladı.
Efe’nin pazarda bu kadar beğenilmesi üzerine artan talebi karşılamak için 2005 yılı itibariyle üretim kapasitesi yıllık 5 milyon litreden
yaklaşık 14 milyon litreye çıkarıldı.
Efe’nin bugünkü başarısının ardında tüketici beğenilerinin yanı sıra, doğru marka pozisyonlaması ve inovasyonun rolü büyüktür.
Alışkanlık ve tüketici seçimlerinin bu derece köklü olduğu bir pazarda, tüketicilerin karşısına yepyeni bir ürün olarak çıkan Efe; pazarın
bu zorlu yapısına rağmen sadık bir müşteri kitlesi oluşturmayı başardı. Efe’nin bundan sonraki marka stratejileri arasında Efe ürünlerinin
benzersiz lezzetini daha çok insana ulaştırmak var.
Efe’nin tüketici güvenliği konusunda sektöre getirdiği ilkler de rakipleri tarafından takip edilen, Efe’yi farklı kılan önemli bir ayrıcalık.
Yaşanan sahte alkol skandalları neticesinde Efe güvenlik anlamında pek çok yeniliğe imza attı. Taklidi imkansız kılan, güvenlik sistemli,
bilyeli kapak uygulamasını ilk kez Efe geliştirdi. Kapak açıldığında ortaya çıkan ve kapak tekrar kapatıldığında kaybolmayan kırmızı şerit
de güvenliğe yönelik önlemlerden bir diğeri oldu. Bunun yanı sıra lazer ile yazılan üretim kodu ve hologramlı etiket de ekstra güvenlik
önlemleri arasındadır.
Yıllar boyunca pazarlama faaliyetlerinin yasaklı olduğu Türkiye rakı pazarında, Efe yenilikçi bir vizyon ile ilklere imza atıyor. Ülkemizdeki
rakı kültürünü canlandırmak ve yaşatmak için canla başla çalışan Efe, bu kültüre katkıda bulunmak için ürün ve inovasyonlara imza
atmaya devam ediyor.